20 Nisan 2024 Cumartesi

DR. FATİH GÜLTEKİN REKTÖR ADAYI OLDU!

SDÜ’yü ‘Dünya Markası’ yapacak güç ‘Beslenme ve Obezite ile Mücadele

Isparta
Gıda katkı maddeleri alanında 4 ayrı kitap yayınlayan; Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Asli Üyesi olan SDÜ Rektör Adayı Prof. Dr. Fatih Gültekin: ‘Helal ve Sağlıklı Gıda için Avrupa Birliği (AB) dâhi şu an yoğun emek veriyor.

Bugün Avrupa Birliği’nin (AB), Birleşmiş Milletler’in (UN), Amerika’nın (ABD) ve diğer global güçlerin Helal ve Sağlıklı Gıda üzerinde çalıştığını anlatan SDÜ Rektör Adayı Prof. Dr. Fatih Gültekin, Türkiye’nin ise çok geç kaldığını söylüyor: “Biz SDÜ şemsiyesi altında Helal ve Sağlıklı Gıda Merkezi kuracağız. Bu Merkez, Türkiye’de benzeri olmayan bir yapı haline gelecek. SDÜ’nün global markalarından biri bu olacak.”

HERKESİN HAYATINA İYİLİKLE DOKUNACAĞIZ

Gıda katkı maddelerinin kanserojen içeriğine dönüştüğünü anlatan ve bu konuda 4 kitabı bulunan; ulusal/ global ölçekte televizyon, radyo programları yapan Prof. Dr. Fatih Gültekin, obezite tehlikesine de dikkat çekti: «- Obezite oranı yüzde 31. Aşırı kilo oranı yüzde 35. Bu da gösteriyor ki her 3 kişiden 2’si yanlış besleniyor. SDÜ’de Beslenme ve Obezite ile Mücadele Merkezi kuracağız. ‘Helal ve Sağlıklı Gıda’ ve ‘Beslenme ve Obezite ile Mücadele Merkezi’ herkesin hayatına iyilikle dokunacak. – Sağlık Bakanlığı Karaciğer Nakli için lisans verdi. Biyokimya olarak biz altyapıyı hazırladık. Nakil işlemi 2016’da başlayacak. – Her Fakülte için 1 tematik alan belirleyeceğiz. O alanda global marka olacak. »

DÜŞMANA BİLE DAVRANIŞTA SEVİYE VARDIR.

SDÜ Rektör Adayı Prof. Dr. Fatih Gültekin: “- 4 yıldır hiç olmadığı kadar büyük huzursuzluklar yaşanıyor

- Tek tip yapılanma var.

- Özlük haklarına müdahale var. Liyakat esaslı kadro planı yok. Çok mağduriyet yaratıldı.

Diyelim ki sizin düşünce dünyanıza ters düşen insanlar var. Bu kimselere de adaletli ve dürüst davranmak zorundasınız. Haksız ve yersiz soruşturmalar, eziyet, taciz, mobing, çirkin işlerdir. İnsan onuruna, kişilik haklarına yakışmayacak durumlardır bunlar.

Tüm bu olumsuzluklar öğretim üyelerimizi mutsuz kılarak verimini düşürüyor.

Biz söz veriyoruz: Özgür bir ortam kuracağız. Hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. İlk mesajımız şu olacak: Huzur.

SDÜ TIP’TA KARACİĞER NAKLİ 2016 YILINDA BAŞLIYOR

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Asli Üyeliği’ne seçilmeyi başaran; Temel Tıp Bilimleri ile Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Başkanlığı’nı da yürüten Prof. Dr. Fatih Gültekin: “SDÜ Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastaneleri’nde 2016’da Karaciğer Nakli başlıyor. Biz Biyokimya Laboratuvarı olarak altyapıyı hazırladık. Süreç tamamlandı. Rektörlük sürecinde de her fakültede olduğu gibi Tıp için de Tematik Alan oluşturacağız. SDÜ’ye bir rota çizeceğiz. Bunun için de 2015- 2017 Dönemi’nde Stratejik Plan hazırlayacağız. Bin ölçüp, bir keseceğiz. Çalışan ve üreten insanlar bizim için baş tacı olacak. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. İdeolojik değil liyakat esaslı bir yönetim tarzı sergileyeceğiz.”

MASA VE SANDALYESİZ GÜNLERDEN KARACİĞER NAKLİ’NE UZANAN YOL

AKDENİZ: Süleyman Demirel Üniversitesi’ne (SDÜ) 1997 yılında Yrd. Doç. Dr. iken katıldınız. Biyokimya Laboratuvarı, o yıllarda ‘Morfoloji Binası’ denilen noktadaydı. İmkânsızlıklar içerisinden Organ Nakli onayına bir süreç geçti. Hikâyeyi paylaşır mısınız?

PROF. DR. FATİH GÜLTEKİN: Zor yıllardı. Masa ve sandalye dâhi yoktu.  Isparta’dan, esnaflardan masa ve sandalye toplamıştık. Hatırlarım, Akdeniz Üniversitesi’nden arkadaşlarımız gelmişti, ‘bizi tebrik etmek için’… Şaka yollu şekilde, masa sandalye istemiştik. Göndermişlerdi. Tahlilleri de (‘- çok güzel bir insan vardı’), onun özel laboratuvarında yapardık. Süreç içerisinde altyapı çok gelişti. Tüm donanım, ekipman var. Tespitim çok ağır olacak ama söylemek zorundayım: O yıllarda çalışacak insan vardı. Ekipman yoktu. Şimdi ise ne yazık ki ekipman var. Çalışacak insan yok. SDÜ’de çalışan arkadaşlara çok ihtiyaç var.

SDÜ benim için bir adanmışlık. Söylediğiniz gibi 1997’den beri SDÜ’nün bir parçasıyım. Temel Tıp Bilimleri Başkanlığı yaptım. Biyokimya Anabilim Dalı Başkanlığı yaptım. Tıp ve Diş Hekimliği Fakültesi’nde ders veriyorum. Biyokimya tüm disiplinlerin ana dersidir. Biyokimya’nın eski adı ‘Hayati Kimya’ idi. Değiştirdiler. Biyokimya oldu.

Bugün çok güzel bir seviyedeyiz. Yoğun emek ve çabamız olduğu için paylaşabilirim: SDÜ Tıp 2016’dan itibaren Karaciğer Nakli’ne başlıyor. Sağlık Bakanlığı gerekli tahsisatları yaptı. Biz de Biyokimya tarafı olarak her türlü koşulu hazırladık. Zaten SDÜ Tıp’ta Kornea Nakli de yapılıyor. Allah nasip eder Rektör seçilir isek diğer nakiller için de yoğun emek ve çaba göstereceğimizin sözünü veriyorum.

HELAL GIDA DEYİNCE ‘İRTİCA’ ALGISI YARATILDI BİR DÖNEM OYSA AB, ABD HELAL GIDA’YA ÇALIŞIYOR

AKDENİZ: Sizi meyve sularındaki kanserojen tehlikesini içeren çalışmalarınız, ambalajlanmış gıdalardaki katkı maddeleri ile ilgili kitaplarınız ile tanıyoruz. Bu konuda projeleriniz olacak mı?

PROF. DR. FATİH GÜLTEKİN: Türkiye Cumhuriyeti Helal ve Sağlıklı Gıda için çok geç kaldı. Şöyle ki, ‘Helal Gıda’ denildiği an ‘irtica’ algısı yaratıldı bir dönem. Ne kadar yanlış… Ne denli büyük bir kabahat… Şu an Avrupa Birliği Helal ve Sağlıklı Gıda için çalışıyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) bunun için çalışıyor.

Bizim en önemli projelerimizden birisi bu olacak. ‘Helal ve Sağlıklı Gıda Merkezi’ kuracağız. Türkiye’de örnek ve model olacak. SDÜ bu anlamda global marka olacak.

‘Tarladan sofraya’ bir zincir kuracağız. Sağlık, Gıda, Ziraat, İlahiyat ve diğer bileşenleri bir şemsiye altında toplayacağız. Akreditasyon Merkezi olmak için çabalarımız olacaktır.

Yine çok önemli bir projemiz var.

Beslenme ve Obezite ile Mücadele Merkezi

Sizinle bir dizi veri paylaşayım: Türkiye’de obezite oranı yüzde 31. Aşırı kilo oranı ise yüzde 35. Bu neyi gösteriyor? Türkiye’de her 3 kişiden 2’si yanlış besleniyor.

Bunun için proje geliştirdik. Azaltılmış Porsiyon Uygulaması (APU)…

Kamusal alanda ve hatta evde; her yerde basılı metaryeller olacak.

İrade eğitimleri düzenleyeceğiz. Bir eğitim modülü yaratacağız. Psikolog’tan NLP’ye, Tasavvuf’tan Eğitim Bilimleri’ne kadar genel şemsiyede paydaşların katılımıyla yazılacak bir modül.

Bu tüm toplumun hayatına direkt dokunacak bir projedir. Ayrıca sağlıklı nesiller/ toplum için bir projedir. Bir araştırma yaptık. 300 kişi ile görüştük. Rejim adı altında başlattığı çalışmada başarısız oldum diyenlerin oranı yüzde 90 çıktı.

Bu veri de bilimsel olarak irade eğitiminin gerekliliğini ortaya koyuyor. Şu acı gerçeği de paylaşmalıyım: Obez insanların çocuklarında 2 kat şifozreni riski ortaya çıkıyor.

Gıda katkı maddeleri konusuna dönersek:

Evet, ulusal ve uluslararası ölçekte 100’den fazla yayınımın yanı sıra kitaplarım da var. 4 kitabım basıldı.

Ayrıca Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Asli Üyesiyim.

Evrensel düzeyde bu tür Akademiler, bir ülkenin bilimde ulaştığı seviyeyi gösterir. TUBA Üyesi olarak hizmet veriyorum.

Ayrıca 2005- 2006 Dönemi’nde Fulbright doktora sonrası araştırma bursu kazandım, araştırma yapmak üzere ABD’ye gittim. Melatonin hormonu üzerine araştırmalar gerçekleştirdim.

BEN VE EKİBİM ŞU AN SDÜ’YE ADANMIŞLIK DUYGUSU İLE ÇALIŞIYORUZ

AKDENİZ: Ambalajlı gıdalardaki katkı maddesi mücadeleniz, TÜBA’daki görevleriniz, yayınlarınız, kitaplarınız… Ulusal ve uluslararası kongre, forum, tartışmalara katılıyorsunuz. Haber kanalları ve radyo programlarında canlı yayınlar yapıyorsunuz. Toplumu bu tehlikeye karşı aydınlatmaya çalışıyorsunuz. Bu tematik alanda global ölçekte büyük tanınırlığınız var. Nobel yolunda koşuyor musunuz?

PROF. DR. FATİH GÜLTEKİN: Ooo… Şahane. Fulbright çok önemlidir. Türkiye’de çok az sayıda Bilim İnsanı başarmıştır. Birisi de benim. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) çok hayati bir kurumdur. 100’e yakın Asli Üyesi var. Birisi de benim. Evet kitaplarım var. Canlı yayınlara katılıyorum. Radyo programları yapıyorum. Toplumu aydınlatıyorum.

Ama Nobel…. Bilmiyorum. Nobel bir araçtır özünde.

Amaç faydadır. İlaç, başyapıt… Bilim İnsanı, öldükten sonra da Nobel gelebilir.

Ben de bu açıdan bakıyorum. Derdim insanlığa fayda sağlamaktır.

Derdim insanlığın bir derdine deva olmaktır. Ama hayatta iken Nobel gelirse, nasıl cevap vereyim ki… Aliyy- ül a’la olur.

Hep söylüyorum: 1997’den bu yana SDÜ’deyim.

Şu an adanmışlığım var. SDÜ’ye hizmet etmek. Ekibim ile birlikte hayatımızı SDÜ’ye adadık. İnşallah Rektör olacağız. Hizmet edeceğiz. Rektör olamasak da SDÜ’ye hizmet etmeye devam edeceğimin sözünü veriyorum.

ŞU ANDA GERÇEKTEN BÜYÜK HUZURSUZLUKLAR VAR

AKDENİZ: Niçin Rektör Adayı oldunuz?

PROF. DR. FATİH GÜLTEKİN: Bilgi ve donanım olarak SDÜ’ye daha iyi bir şekilde hizmet edebileceğimizi düşündüğümüz için.

Şu an çok haksızlıklar var. Tek tip yapılanma var. Özlük haklarına müdahale var. Ne yazık ki liyakat esaslı kadro planı yok. Genel anlamda kalite çok hızlı bir şekilde düşüyor. Sayısız mağduriyet var.

AKDENİZ: Ne vaat ediyorsunuz?

PROF. DR. FATİH GÜLTEKİN: Hemen huzur… Acil huzur.

Özgür bir ortam yaratacağız. Çalışan ve üreten insanları baş tacı edeceğiz. Yolunu açacağız. Araştırma Fonu isterse temin edilecek. İdeoloji değil, liyakat esaslı çalışacağız.

HER FAKÜLTE’DE 1 TEMATİK ALAN OLACAK

AKDENİZ: Helal ve Sağlıklı Gıda Merkezi, Obezite ve Yanlış Beslenme ile Mücadele dışında projelerinizi dinlemek isterim

PROF. DR. FATİH GÜLTEKİN: Ben Endüstri Meslek Lisesi’nde okudum. Zanaatkârım. 1983 yılında Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne yerleşmiştim. Ama rahmetli annem (Emine Hanım) benim Doktor olmamı çok isterdi. Okulu bıraktım. 1984’te Tıp’ı kazandım. Annem Doktor olduğumu gördü.

Sanatımızda bize şunu öğrettiler: Bin ölç, bir kes. Çok sıkı düşüneceğiz. 2 yıl boyunca SDÜ’nün rotasını çizmek için stratejik plan yapacağız.

Her fakültenin mutlak surette 1 tematik alanı olacak. Oradan global marka inşa edeceğiz.

Özgür bir ortam kuracağız. Tıp, Eczacılık ve Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin altyapılarını güçlendireceğiz.

BİLGİ ÜRETİM MERKEZİ

En önemli yapılarımızdan biri de Bilgi Üretim Merkezi olacak.

Toplumu aydınlatmak temel hedefimiz olacak. Grafik, görsel ve videolarla yayınlar yapacağız. Medyayı bilgi paylaşmak adına çok aktif kullanacak bir sistem olacak.

Sistem tüm akademisyenlere açık olacak.

Üniversitenin gayesi ticaret değildir

Bilgi üretmektir. Bilim üretmektir. Üretilen bilimsel bilginin ürüne dönüşmesi için çaba göstermektir. Üniversite patenti alır. Yatırımcıya sunar.

Bilgi üreteceğiz. Bilim üreteceğiz. Sanayiciye açacağız.

Üniversite halkın, sektörlerin rakibi değildir.

GÖLLER BÖLGESİ TEKNOKENTİ’Nİ önemsiyoruz.

YABANCI ÖĞRENCİ ÇEKMEK İÇİN PROJELER YAPACAĞIZ

Yabancı dil eğitimine çok önem vereceğiz.

Süleyman Demirel Üniversitesi’ne yabancı uyruklu öğrenci çekmek için önemli projeler hayata geçireceğiz.

Özgür ortam sağlayacağız.

Bilim İnsanları’nın özgürlüklerine, düşüncelerine müdahale olmayacak.

YURTDIŞINDA ÇALIŞAN TÜRK BİLİM İNSANLARI’NI DAVET EDECEĞİZ

Süleyman Demirel Üniversitesi’ni (SDÜ) uluslararası ölçekte yarışan bir bilim yuvası haline getirmek için çalışacağız.

Yurtdışında çalışan Bilim İnsanları’nı SDÜ’ye davet edeceğiz.

SDÜ’de çok olumsuzluklar yaşanıyor. Özlük hakları ile oynandı, oynanıyor.

Öğretim Üyesi’ne; insana saygı sıfır… Düşmana dâhi davranış seviyesi vardır. Eziyet, taciz, mobing kınanması gereken çirkin davranışlardır.

Ekibimle birlikte tüm Öğretim Üyelerinin oylarına talibiz.

Ama en yakınımdaki kişiye dâhi şunu söylüyorum: İstediğine oy vermekte özgürsün.

Bu bir algıdır. Beklentilerine uymuyorsan, sana oy vermez. Tercihlere müdahale etmek saygısızlıktır. Biz ekip olarak kendimizi anlatıyoruz. Projelerimizi, hedeflerimizi anlatıyoruz. Gerisi onun tercihidir.

Biz üst standartlarda bir demokratik seviyeye erişmek zorundayız.

Bana oy vermezse de, seçilemesem de hiçbir sorun yok.

Seçim ortamının olgun bir havada geçmesini diliyorum.

Şunu söylemek isterim: Oyun bittikten sonra şah da piyon da aynı kutuya konulur.

Dostluğumuz baki

Rektörlük ağır bir görevdir, sorumluluktur. Olursa 1, olmazsa 2 şükür kurbanı kesmek gerekir. Ben kendimi SDÜ’ye adadım. Sonuç ne olursa olsun SDÜ için değer üretmeye devam edeceğiz.

YÖNETİM ANLAYIŞI

Adaletli, şeffaf, saygılı, ortak akılla yönetilen, keyfilikten uzak, hesap veren, özlük haklarını koruyan, inovatif, ayrıştırıcı değil birleştirici, çözüm üreten engelleyen, kısıtlayan değil teşvik eden bir yönetim anlayışı benimseyeceğiz.

Özlük hakları endişesinin bulunmadığı, herkesin kendi işiyle meşgul olduğu, ideolojik çekişme ve kavgaların yaşanmadığı bir üniversite.

Hakperestliğin, dürüstlüğün, adaletin ve hukukun hâkim olduğu bir üniversite.

İnovatif, bilim ve proje üreten bir üniversite.

Kurumsal ve kişisel performansı teşvik eden bir üniversite.

Bilgi ve birikimini bilim havuzuna; topluma ve sanayiye aktaran bir üniversite.

 

YORUM EKLE

Güvenlik Kodu

YORUMLAR

Fatih

03 Şubat 2018 Cumartesi 20:00

Mason Prof. Dr. Raşid Altındağ ve ekibini dağıtacaksan gel

Üniversiteli

02 Mart 2015 Pazartesi 12:44

Öncelikli olarak Ülkemize, Üniversitemize en önemliside bilime en çok katkıyı kim verecekse inşAllah o kazanır temennisinde bulunuyorum. (Mevcut yönetim gibi insanları ayrıştıran, her renge bürünen, insanların özlük haklarını gasp eden, çalışanlarına mobbing uygulayan yönetimin gibi olmasın yeter)mevcut Rektörlük seçiminin hepimiz için hayırlısı olmasını dilerim.

Güzel İnsan

01 Mart 2015 Pazar 22:09

Kalbi güzel, gönlü güzel fedakar insan. Rabbim yardımcısı olsun.

bilen

01 Mart 2015 Pazar 22:02

haça herkezin sevdiği ve saydığı bir şahsiyet ama yanında gülar müdürünü görmek bizleri tedirgin ediyor. hocanın dürüstlüğüne leke getirir bu gibiler.

zihni berrak

28 Şubat 2015 Cumartesi 12:56

İyilerin sevineceği kötülerin tedirgin olacağı bir güzel insan

mehmet yükseloğlu

28 Şubat 2015 Cumartesi 12:53

Fatih gültekin hocamız üniversitemiz için en kapsayıcı,en kuşatıcı,en kucaklayıcı ,en ideal adaydır. Parelel ve bütün yanlış gruplarla mücadele edebilecek niteliktedir.Rabbim yar ve yardımcısı olsun

çamur atmayın

28 Şubat 2015 Cumartesi 11:49

Rektörün ıspartalı olmasını istemek kadar saçma bir şey yok. O zaman tüm personel, öğrenciler, çalışanlarda Ispartalı olsun. Artık üniversite yönetimine talip olan rektör adaylarınin da mikro milliyetçilikten kurtulması lazım. Hayırlısı

angaralı

28 Şubat 2015 Cumartesi 00:49

Rektör İbicioğlu elinden gelse diğer rakiplerini okula ****yacak ama ne hikmetse Gültekin ve Küçüköner'in adaylık bildirileri sdü resmi mail sisteminden bütün hocalara mail atılıyor. Neden rektör Gültekin ve Küçükönere çatmıyor? çünkü paralel yapının hedefi ilk üçü 1.ibici 2.gültekin 3.küçüköner şeklinde dizayn etmek istiyor. 1. si onların has adayı diğer ikisi ise hasan olmazsa bunlar bari olsun da bizle uğraşcak durumları yok dediği adaylar.

FATİH HOCA

28 Şubat 2015 Cumartesi 00:47

SAYIN HOCAM BU ÜNİVERSİTE'YE HUZURSUZLUĞU GETİREN EKİBİN İÇİNDEN GELEN CENGİZ KAYACAN'I NEDEN YANINIZDA GEZDİRİYORSUNUZ ?

n.o.

27 Şubat 2015 Cuma 22:37

Röportajı okuma zahmetinde bulunursanız Fatih Hocanın ilk tespiti;Tek tip yapılanma var.Bunu diyen insanın neyi kastettiği çok açık.Diğerleri gibi paralel yapılanma yok demiyor. Bu arada Rektör Ispartalı olsun demek kadar saçma bir söylem olamaz milletvekili seçimi değil bu.Son olarak Fatih hoca diğer adaylar gibi paralel yapılanmanın pik yaptığı bir ortamda yoneticilik yapmadı. Keşke diğer adaylarda bu yönetimde gorev almamış olsalardı şimdi bu yonetimi eleştirme hakları olabirdi...

tolga

27 Şubat 2015 Cuma 20:32

son yıldır rektörün çalışan işciye kadar uygulamadığı mobbing kalmadı,ne evimizde nede çalışma yerimizde bir gram motivasyonumuz kalmadı,onun için mevcut rektör gitsin ama kim gelirse gelsin bir an önce...

abdullah

27 Şubat 2015 Cuma 19:23

Hocam siz birakin bu işleri biliminizle ugrasin. paralelciler, sizin , Erdoğan Kucukonerin ve mevcut rektörün arkasina sotelenip birinin rektör olmasi icin dua edecek. paralel size hiç catmiyor siz paralelden pek bahsetmiyorsunuz .ne iş ?

KIZILAY

27 Şubat 2015 Cuma 19:02

Maden suyu asitli bir içecek değil, tersine bazik bir içecektir.

olur mu?

27 Şubat 2015 Cuma 16:56

Sayın Hocam bu paralelciler neden size hiç çatmıyorlar. SDÜ içerisinde fakültelerde panel düzenlemene kimse bir şey demiyor. Yoksa mevcut rektörle aranda **** bir ittifak varda biz mi bilmiyoruz.Size kaç oy kaydıracaklar acaba böylece sizde 4 yıllık dönemde paralele dokunmayacaksınız. Bu süre zarfında Cumhurbaşkanına bir şey olursa da paralel de emanetini devir alacak. İttifak iyi.Tezgah güzel.4 sene ayatklık yapmak denir buna. Kazan kazan.

yememiş

27 Şubat 2015 Cuma 16:51

hoca sdünün %50'sine hakim paralel ekibi temizleyecem açıklama yapsana. Konyalısın Ispartayı evin ile sdü arasında gidip gelmekle tanıyamazsın. Konyalıyım başbakana yakınım bazı yollardan da cumhurbaşkanına yakınım diye seçilirsen gidicioğlu gibi ısparta ile doku uyuşmazlığın olur sdü ve ısparta bir 4 yıl daha kaybeder. doktordan rektör olmaz. rektör dediğin ilker çarıkçı gibi ıspartalı olacak işletmeciliği ekonomiyi iktisatı bilecek. ama gidicioğlu gibi beceriksiz olup üniveriteyi batırmayacak

iyiliksever

27 Şubat 2015 Cuma 15:49

sayın hocam, sevgi ve kardeşlik için sizleri görmek istiyoruz

Bir Bilen

27 Şubat 2015 Cuma 14:50

Hocam başından sonuna kadar okudum beyanatınızı. Paralel yapı hakkında tek bir açıklama yok. Muhtemelen hoca gelirse yine paralel yapı at oynatmaya devam edecek. Yazık bu üniversiteye çok yazık...

handan

27 Şubat 2015 Cuma 14:09

Fatih hocam tıp fakültesinin her yeri ofsayt....

MESLEK LİSELERİNİ GEÇMİŞTEKİ BÜYÜK BAŞARISININ DEL

27 Şubat 2015 Cuma 13:34

BU REKRÖR ADAYI DA BİLEĞİNİN HAKKIYLA BULUNDUĞU KONUMA GELMİŞ VE YÜREĞİNİN SESİYLE REKTÖRLÜĞE ADAY OLMUŞTUR. ÇOK SAYGIN BİR DURUŞU VAR. BENZER DAVRANIŞLARI DAHA ÖNCE PROF DR RAMAZAN ÖZEN VE PROF DR SÜLEYMAN TEKELİ HOCALARIMIZDA GÖRMÜŞTÜK. ADAYLARIMIZ HEP BÖYLE KALİTELİ İNSANLAR OLURSA ÜNİVERSİTE OLARAK DAHA SAYGINLIK KAZANIRIZ. BAŞARILI OLMASI İÇİN ÇALIŞACAĞIM. TEBRİKLER.

Ali

27 Şubat 2015 Cuma 12:32

Tıp fak ile bazı eczaneler ve onların organik bağlantıları ,hortumlar uçuşan reçeteler bunları hangi delikanlı aday çıkıp anlatacak

Huzur

27 Şubat 2015 Cuma 12:28

Sevgili hocam duruşunuz bile insana huzur veriyor, başarılar. Allah hayırlısını versin.

DİĞER HABERLER

ÖNE ÇIKANLAR