25 Nisan 2024 Perşembe

DİK DURDUM, ÖZGÜR KALDIM, İNSAN OLDUM

2007- 2011 Dönemi İl Başkanlığı sürecinde siyasette kritik hamleler yapan; Cumhuriyet Halk Partisi’ni 2’nci sıraya taşıyan Yusuf Erdoğan, hayata duruşunu anlattı.

Isparta

1989 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’ne üye olan; 2007- 2011 Dönemi’nde İl Başkanlığı görevini üstlenen; o süreçte Isparta’nın faydasına kritik hamleler yapan Yusuf Erdoğan, ‘Parlamento Yürüyüşü’nü anlattı. Öğretmen unvanı almasına sadece 2 ay kala okuldan atılan Erdoğan, o cefalı yıllar, dertler ile nasıl baş ettiğini paylaştı: «Dik durdum. Özgür kaldım. İNSAN oldum.»

 

İŞKENCEYE DİRENMEK

İYİ İNSAN OLMAK

«Öğretmen unvanı almama 2 ay vardı, okuldan attılar. Tek suçum solcu olmaktı. Ardından 12 Eylül geldi. Bir kere fişlendik ya… Her gün sorgu… Her gün nezaret… Her gün işkence… Anacığım kederinden ölecek. Vurdum kendimi yollara. Isparta’ya geldiğimde 17 yaşındaydım. İnşaatlarda yattım. O gün bugündür (34 yıl) Isparta’dayım. Acıma, kederime, elemime, hüznüme bu şehir ortak oldu. Tutkuyla, aşkla, yüksek ideal ile bu güzel şehrin güzel insanlarına hizmet ettim. Yine etmek istiyorum. 1980’lerde Isparta, eğitimde, sağlıkta, ulaşımda çok ileriydi. Geriye götürdüler.»

 

CHP’Yİ 2’NCİ YAPTI

ŞİMDİ SIRA 1’İNCİLİKTE

«Bana diyorlar ki ‘siyaset yapacak paran var mı?...’ İşte tüm sorunumuz bu… Oysa şöyle sormalılar: (‘- Siyaset yapacak yüreğin var mı?...’) İşin içine para girdi mi yolsuzluk da olur, yetim hakkının yenmesi de olur…Ömrüm siyasette geçti. 1989’da CHP’ye üye oldum. 6 yıl Başkanlık yaptım. Şimdi 17 arkadaşımla bir yarışın içerisine giriyorum. Ön seçim sürecinde derdimizi anlatıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) ‘para’ geçmez. Ben de ‘para’ değil ‘yürek’ var. Bunu da CHP içerisinde hizmetlerimle kanıtladım.»

 

ONUN AĞLATACAK HİKÂYESİ

Yusuf Erdoğan…

17 yaşında iken; 1981’de Isparta’ya geldi. İnşaatlarda yattı.

1988’de Aysel Hanım ile hayatını birleştirdi

1989’da Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) üye oldu. 2001’den itibaren aktif siyaset yaptı.

3 dönem; 6 yıl CHP İl Yönetim Kurulu’nda görev yaptı.

2007’de İl Başkanı olarak atandı. Seçim sonrası Kongre’de üyelerin oyları ile İl Başkanı seçildi.

2009’da gerçekleştirilen Kongre’de tekrar İl Başkanı seçildi.

2011’de (‘- yeni heyecan; gençlere yol açma akımı’) felsefesi bağlamında aday olmadı.

Süreç içerisinde Isparta’nın faydasına olacak çok kritik hamleler gerçekleştirdi. (‘- Isparta’ya büyük zarar veren Hasan Balaman’ın tekrar Belediye Başkanı seçilmemesi için önemli icraatlar yaptı.’)

CHP’yi Isparta’da 2. Parti yapan ekibi yönetti.

Şimdi Isparta’da CHP’nin 1’inci olması için yoğun çaba gösteriyor.

Ama Yusuf Erdoğan’ın öyle bir yaşam mücadelesi var ki… İlk kez dinleyeceksiniz…

ÖĞRETMENLİK HAKKIM

GASP EDİLDİ

AKDENİZ:

Size ‘Öğretmen’ diyebilir miyiz? Ya da ‘Mimar…’

YUSUF ERDOĞAN:

Ne yazık ki her 2’si de yarım kaldı. 12 Eylül öncesinin buldozer gibi ezdiği hayatlardan biriyim ben… Çok çile çektim. Toprağı kalbura koy. Ele… Sınıf sınıf ayrılır. Kalın taneli… İnce taneli… Toz hali…. Hepsi ben de var.

Çok aşırı zengin olmak için birilerine kul- köle olmadım. Tembellik ederek fakir de kalmadım. Dik durdum. Özgür oldum. İnsan oldum. Bu cennet ülkeme iyi evlat yetiştirmek için çırpındım. Bunu da başardığımı görüyorum. Çok mutlu bir insanım. Onurumla, gururumla yaşadım. İnandığım değerlere bağlı kaldım.

Öğretmenlik hikâyesi… Elimden alınan bir hak…

Neylersin…

1 Ocak 1963’te Kayseri’nin Pınarbaşı İlçesi’ne bağlı Çakılkaya Köyü’nde doğdum. Köylüyüm. Köylü çocuğuyum. Hep de onur duydum. Babam Şeker Fabrikası’ndan emekli bir işçi/ emekçi idi. 9 evladı vardı. Son çocuğu benim. Babam Derviş Bey, o çağın ötesinde bir insandı. Kızlarını, oğullarını okutmak için çırpınırdı.

1974-’75 Eğitim- Öğretim Dönemi’nde Devlet Parasız Yatılı Öğretmen Okulu’nu kazandım. 1978-’79 Eğitim- Öğretim Dönemi Haziran’da mezun olacaktım. Mayıs’ta okuldan attılar beni.

Tek suçum solcu olmaktı. Halkın bağımsızlığını, özgürlüğünü savunuyordum. Göze batan bir öğrenciydim. Hak, hukuk, adalet, eşitlik, insan hakları evrensel değerleri savunuyordum. Sınıf lideriydim. Suça bulaşmadım. Eylem yapardık. Tek suçum buydu.

Ardından 12 Eylül 1980 Darbesi geldi

Okula dönmek istedim.

Ama fişlendik ya bir kere… Üzerimize geldiler de geldiler. Her gün sorgu… Her gün nezarethane… Her gün işkence

12 Eylül’de çok işkenceye uğradım

Rahmetli anacağım Emiş Hanımefendi, uykuyu düneği yitirmişti. Benim yüzümden derdinden, kederinden ölecekti.

Düşünün oğul var. Bir gün Emniyet alıp götürüyor. Bir gün Jandarma alıp götürüyor. Sorgular, suçlamalar, iftiralar, işkenceler…

Ben de anamı çok severim. ‘Anne’ demiyorum bakın… Anam diyorum. Anacağım diyorum.

17 yaşındayım. 2 ay sonra ‘Öğretmen’ olarak atanacağım

Anacığımın sevincini düşünebiliyor musun? Benim dışımda 8 evlat daha yetiştirmiş. 4’ü Öğretmen… Şimdi ‘Yusuf’u da Öğretmen olmak üzere…’

Evde bayram sevinci…

Ama attılar beni. Suçum solcu olmak

Başka yok.

Vurdum kendimi yollara. Anacağım eleminden öleceğine (‘- hasretliğimi çeksin. Ama ölümümü görmesin’) dedim.

Kaçtım Anadolu’ya

1981’de geldim Isparta’ya… O gün bugündür burada yaşıyorum. Isparta’da mutlu oldum. Acıma, kederime, elemime, hüznüme Isparta ortak oldu.

17 yaşındaydım.

İnşaatlarda yattım. İnşaatlarda çalıştım. Tırnaklarımla kaza kaza bugünlere geldim.

Ben çocukluktan bu yana çok okuyan bir insanım. Özünde Öğretmen değil Mimar olmak istiyordum. Devlet Parasız Yatılı Öğretmen Okulu’nu kazandım. Onu bitirince Mimarlık Fakültesi’ne girmek istiyordum. Hakkımı gasp ettiler.

AKDENİZ:

Niçin yaşamak için Isparta’yı seçtiniz?

YUSUF ERDOĞAN:

17 yaşında bir çocuğum. Yıl 1981. İhtilal izleri her yerde… İzmir, Bursa, Bolu, İstanbul, Ankara hepsini gördüm. Isparta’yı da gördüm

En iyisi Isparta idi. Isparta kadar demokrat, hoşgörülü, samimi, misafirperver çok az şehir gördüm. En iyisi Isparta idi…

O yılları çok iyi biliyorum. Isparta eğitimde çok üst düzeyde idi. Sağlıkta yine öyle… Ekonomide konumu çok iyi idi… O dönem Türkiye standartlarının çok üzerindeydi Isparta.

Şimdi bakıyorum da Isparta, ileriye gideceğine geriledi.

Pek çok açıdan geriledi. O yüzden Parlamento Yürüyüşü’ne çıktım. Aşkla, tutkuyla, iyilikle bu güzel kentin güzel insanlarına hizmet etmek istiyorum.

AKDENİZ:

Niçin darbenin izleri silindikten sonra öğrenci aflarından yararlanmadınız. Tekrar okula dönmek için mücadele etmediniz?

YUSUF ERDOĞAN:

Ettim. Çok ettim. Çok çırpındım. 17 yaşındasın. Tek başınasın. Gündüzleri inşaatlarda çalışıyorsun. Geceleri inşaatlarda yatıyorsun. Kimsen yok.

1981’de kayıt yaptıramadım. Ama yine de Şehit Ali İhsan Kalmaz Lisesi’ne (ŞAİK) 3 gün gittim. Derslere girdim. Ama yolumun tamamen kapalı olduğunu gördüm. O yolu açamayacağımı anladım. Hayat kavgasına başladım.

Anacığımdan gördüm. Babamdan gördüm. İyi evlat yetiştirme idealine sarıldım. Bunu da Isparta’da hayata geçirebileceğimi anladım.

AKDENİZ:

Aysel Hanım ile hayatınızı birleştirdiniz

YUSUF ERDOĞAN:

1988’de Aysel, liseden mezun olmuştu. Sevmiştik birbirimizi. Evlenmeye karar verdik. Aysel Hanım’ın üniversiteye gitmesine de bir anlamda (‘- evlenerek’) ben mani oldum.

Ama mutlu olduk. Çok sevdik birbirimizi. Hâlâ da öyle… Isparta’ya; canım ülkeme faydalı olan 2 iyi evlat yetiştirdik. Mutluyum. Isparta’da yaşadığıma, bu kente hizmet ettiğime çok mutluyum.

AKDENİZ:

Aysel Hanımefendi; sizin İl Başkanı olduğunuz dönemde Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) Belediye Başkan Adayı olmuştu.

YUSUF ERDOĞAN:

O bir zorunluluktu. Düşünün bir Başkan var. Hani Deli Dumrul hesabı çalışıyor. Zulüm, zulüm, zulüm… Onun gitmesi gerekiyordu.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile ‘Ortak Aday’ çıkarmak için çok çırpındık. Olmadı. Biz gene Hasan Balaman’a karşı durmamız gerekiyordu. Bunu Isparta için yapmamız lazımdı.

İTİRAF MI İSTİYORSUN?

BEN AYSEL HANIM’A

OY VERMEDİM

AKDENİZ:

Gene de Aday gösterdiniz?

YUSUF ERDOĞAN:

İtiraf mı istiyorsun Muhsin… Ben Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Belediye Başkan Adayı Aysel Hanımefendi’ye (Aysel Erdoğan) oy vermedim.

Aysel Hanım, kendisine de oy vermeyecekti. Ama karar aldık. Aysel Hanım ve büyük oğlum Anıl CHP’ye oy verdi. O dönem farklı bir dönem… AKP Adayı Hasan Balaman’ın gitmesi için bir hamle idi. Başarılı olduk. CHP, o dönem kaybetti. Ama Isparta kazandı.

AKDENİZ:

Oğullarınız ne yapıyor şimdi?

Büyük oğlum Anıl. 1990 doğumlu. Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. Ben 2010’da emekli oldum. İşleri devraldı.

Küçük oğlum Onur Erdoğan

O da babası gibi. İlkokuldan itibaren siyasete çok yatkın bir yapıya sahip… Siyasal Bilimler’i okuyacağını kendisi de küçük yaşta keşfetti.

Türkiye’nin en iyi Fen Lisesi’ni kazanacak puana erişmesine rağmen Sosyal Bilimler’i tercih ettik. O dönem Isparta’da Sosyal Bilimler yoktu. Konya’yı yazdık. Hazırlık Sınıfı’nı Konya’da okudu.

Isparta’da Gazi Sosyal Bilimler açılınca buraya getirdik.

Çok da iyi oldu. Şimdi üniversite sınavına girecek.

Ailece karar verdik. Siyasal Bilimler Fakültesi değil Hukuk’u tercih edeceğiz.

Daha güçlü, donanımlı şekilde siyaset yapacağız.

Çocuklarıma inanıyorum. Güveniyorum. Isparta’ya; bu cennet vatana çok iyi hizmet eden yurttaşlar olacaklarına can-ı gönülden inanıyorum.

Hep Nazım Hikmet Ran’ın şu mısralarını düşünürüm:

(‘- Ben babamdan ileri

Doğan çocuğumdan geriyim

Adsız bir kavganın neferiyim’)

Hayata karşı bakışım, duruşum farklı… Çok aşırı zengin olmak için birilerine kul/ köle olmadım

Tembellik edip fakir kalmadım

Kendi yaşantımı, ailemin bütçesini oluşturmak için mücadele ettim.

Dik durdum. Özgür oldum. İnsan oldum.

AKDENİZ:

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile yolunuz nasıl kesişti?

HEDEFİMİZ CHP’Yİ

1. PARTİ YAPMAKTIR

YUSUF ERDOĞAN:

1989 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) üye oldum

2001’den itibaren de aktif olarak çalıştım, propaganda yaptım.

2002’de CHP İl Yönetim Kurulu Üyesi oldum. 3 dönem/ 6 yıl görev yaptım.

2007’de Genel Merkez tarafından İl Başkanı olarak atandım.

Yine 2007’de Genel Kurul’da İl Başkanı seçildim

2009’da gerçekleştirilen Olağan Genel Kurul’da yeniden seçildim.

2011’de yeni yüzler, heyecanlar, genç kadrolar iş başına gelsin ideali doğrultusunda tekrar aday olmadım.

Bu bir bayrak yarışıdır. Gençlere yol açtım

AKDENİZ:

2011’de niçin Milletvekili Adayı olmadınız?

YUSUF ERDOĞAN:

O dönem şansım daha yüksekti özünde.

Ama şuna inanıyorum: İl Başkanı’nın nosyonu Milletvekili olmak değildir. İl Başkanı o süreçte, Orkestra Şefi gibi çalışıp kentinden Parlamenterler çıkartmaktır.

O dönem aday olmadım. O dönem milletvekili çıkartmak için görevimin başında kaldım

2011 öncesi oyumuz 28 Bin bandında idi.

2011’de 55 Bin’i aştık.

CHP’yi çok önemli bir noktaya getirdik.

Şimdi Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) 1. Parti yapmaktır görevimiz.

AKDENİZ:

29 Mart’ta Hâkim gözetiminde Ön Seçim var. 1.600 Merkez’de; 2 Bin İlçelerde olmak üzere 3.600 kişi oy kullanacak. Liste şekillenecek. Yarışta kendinizi nerede görüyorsunuz?

YUSUF ERDOĞAN:

Ben 2 Genel Seçim, 2 Yerel Seçim, 1 Referandum ve 1 Cumhurbaşkanlığı Seçimi gördüm.

Örgütçü bir insanım

Örgütçü diye hakkı gasp edilen bir yurttaşım. Teşkilâta inanırım. Elini sıkmadığım, halini- hatırını sormadığım, gözünün içine bakmadığım, derdini dinlemediğim CHP’li yoktur Isparta genelinde.

Sadece CHP değil, tüm toplum. Ben Isparta’yı çok seviyorum. Isparta’nın da beni çok sevdiğini biliyorum.

Çok çok üzüldüğüm bir unsur var.

Bana diyorlar ki ‘siyaset yapacak paran var mı?’ (‘- Milletvekili A. Adaylığı kast ediliyor’)

Oysa bu soru son derece yanlış. Siyasette ana amaç para olursa, işte ortaya ayakkabı kutuları çıkar. Para sayma makineleri çıkar. Kasalar çıkar. Yetim hakkının yenmesi çıkar. Gemicikler çıkar… Daha neler neler çıkar

Doğru soru şudur: (‘- Senin siyaset yapacak yüreğin var mı?’)

Bu soruyu soruyorlar ise cevabım şudur:

(‘- Evet. Benim yüreğim var. Bunu da kanıtladım.’)

Şimdi bir ön seçim yarışına giriyoruz. Benim dışımda 17 yurttaş var. Yarışıyoruz. Güzel bir rekabet olacak.

Ama ben de para olmayacak

Hizmet olacak

Yürek olacak

Bakmayın siz… Cumhuriyet Halk Partisi’nin Isparta’da gönül üyesi çoktur.

CHP’DE PARA İLE

SERVET İLE

VAAT İLE

SİYASET YAPILMAZ

CHP üyeleri de yapısı, karakteri, özverisi, alçakgönüllüğü kapsamında, partisini nasıl savunacağını da bilirler. Net bilirler…

Yusuf Erdoğan kardeşlerini de net bilirler.

Emek veren, emeğe saygılı bir siyasi partiyiz biz. CHP’nin tüm üyeleri, bunu düşünecek, değerlendirecektir. CHP’de para ile servet ile vaat ile siyaset yapılmaz. CHP’de ilkelerle, fikirlerle, parti düşüncelerini savunarak siyaset yapılır. Gazi’nin 6 oka verdiği devrimlerini savunarak siyaset yapılır. Yarın da bu ilkeler doğrultusunda siyaset yapacağını net bilirim.

Para ile siyaset düşünmem. Olmaz…

Siyaseti yürekte, özde, fikirde düşünürüm.

CHP’de üyelik yapmış herkesin de böyle düşüneceğini biliyorum. Bu doğrultuda karar vereceğini düşünüyorum. Göğsü açık, başı dik CHP’li arayacağını düşünüyorum.

AKDENİZ VE BOMBA32 ÖZEL RÖPORTAJ

YORUM EKLE

Güvenlik Kodu

YORUMLAR

cengiz topal

12 Mart 2015 Perşembe 19:58

dediğiniz gibi para değil yürek olmalı o yürekte sizde var başarılar diliyorum adayım ...

muhittin karakaş

12 Mart 2015 Perşembe 19:58

Isparta yı en iyi sekilde temsil edecek insan yusuf erdoğan dir 1.sirada gormek istiyorz.

kürşad gözler

12 Mart 2015 Perşembe 19:51

ısparta milletvekilleri uzun zamandır aktif olamıyor meclisimizde umarım ilk sırada aday gösterilirsiniz oyumuzu chp'ye verdirirsiniz.. bizlere meclisimizde sözünü esirgemeyecek bizi en iyi şekilde temsil edebilecek insanlar gerek artık..

DİĞER HABERLER

ÖNE ÇIKANLAR