28 ŞUBAT POST MODERN DARBENİN 18. YILDÖNÜMÜ

Gültekin açıklamasında ise; 28 Şubat süreci, 28 Şubat 1997'de yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla başlayan ve sözde  irticaya karşı,seçilmişleri dışlayan ve seçimle iktidara gelmiş hükümeti, demokrasi kulvarından çıkmaya zorlayan, ordu ve bürokrasi merkezli anti demokratik bir süreçtir.

Türkiye siyasi tarihine geçen kararlar ve bu kararlarınuygulanması sırasında Türkiye'de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlardainsan hakları ihlalleri yaşanan ve gayri nizami değişimlere neden olan bir süreçtir. Yaşananlar, post-modern darbe olarak da adlandırılmıştır.

28 Şubatla birlikte şanlı milletimizin milli ve manevi değerlerine savaş açılmış, zorunlu ve kesintisiz eğitim yalanı ile dini eğitim veren Kur’an Kursları ve İmam Hatip Liseleri’nin orta kısımları kapatılmıştır.Bu süreçte sadece İmam Hatip liseliler değil, diğer meslek liselilerde katsayı mağduru edilmiştir.

Binlerce öğrencinin üniversiteli olma hayali, darbeciler ve şakşakçıları sayesinde kâbusa dönüşmüştür. Yüzbinlerce gencin istikbali ile oynanmıştır. Başörtü yasağı kamu kurumlarında, üniversitelerde ve orta dereceli okullarda vahşice uygulanmış, genç kızlarımız en tabi haklarından mahrum bırakılmıştır. Çalışanların ücretlerinde neredeyse %100 artış sağlayan,çalışanların haklarını koruyan, ekonomide başarılı bir hükümet psikolojik harp yöntemleriyle iktidardan uzaklaştırılmış, bu dönemde dış borçlanma ve faiz giderleri artmış, darbeciler milletin geleceğini, istikbalini ipotek altına almışlardır.

Koalisyon hükümetlerinin beceriksizliğinden canı yananhalkımız, 3 Kasım 2002 seçimlerinde Ak Parti’ye tek başına hükümet kurmagörevini verdi. İşte o tarihten itibaren Ak Parti iktidarı ile el ele verenmilletimiz; vesayet rejimlerine, hak ve halk düşmanlarına, demokrasidüşmanlarına meydan okudu ve okumaya devam ediyor. Yüce Rabbimiz milletimize vedevletimize bir daha o günleri yaşatmasın.