27 Nisan 2024 Cumartesi

Isparta köyleri can çekişiyor!

Isparta köyleri can çekişiyor!

Isparta

Ispartalı Tarihçi ve Yazar Bekir Manav, Isparta’nın köylerini gelecekte bekleyen sorunlar ile ilgili bir araştırma yazısı paylaştı.

Bekir Manav; Tarihte Türkler daha yeni dönemlere kadar kırsal bölgelerde, köyler de yaşadılar. Atalarımız göçebe Bozkır kültürüyle yaşadılar. Doğayla, tabiatla, hayvanlarla, tarımla iç içe ama her safhada tabiatı koruyarak yaşadılar.

Hayvanlara, çevreye, ormanlara zarar vermeden yaşadılar. Bu sayede denge korunmuş ve yıllarca doğal bir yaşam sürmüşlerdir.

Osmanlı’da tersane ve iskelelere uzak olan belli nitelikteki ağaçları bulundurmayan ormanlar halkın halkın havayic-i zaruriyesine (zorunlu ihtiyaçları için) ayrılırdı.

Bir diğer tür de olan koruluk ve ormanlık alanlar ise çevresindeki köylülerin sorumlu olduğu alanlardı.

Mesela Eğirdir’in Pazarköy’de bir ormanlık varsa, oranın sorumluluğu, korunması o köy halkına verilirdi. Bu ormanlık alanda ağaçların yetiştirilmesi, korunması bu köylülerdeydi. Bu alanların ahali-i kuraya merbut ormanlar adıyla belgelerde adı sıkça geçer.

Köylü milletin efendisidir!

Bir zamanlar kendilerine emanet edilen bu ormanlıklar günümüzde köylüye danışılmaksızın, belli işletmelere veriliyor. Belli tesisler kuruluyor ve orman, doğa, ekolojik hayat büyük zarar görüyor. Bunun zararını şimdiden çekmeye başladığımız gibi önümüzdeki yarım asırda kurtarma planlarıyla bu hatalardan dönmek için projeler hazırlanmış olacak. Ancak iş işten geçmiş olacaktır.

Engel olunmaz ise aşağıdaki sorunlarla artık köylerimiz yok olacak.

- Yeraltı ve yüzey sularımız kirlendi yok olmak üzere.

- Bölgemizde heyelan tehlikesi oluştu.

- Havadaki toz ile bitkiler yetişemez oldu, kurumaya başladı.

- Ekolojik denge büyük oranda tahrip oldu.

- Bitkilerle beslenen hayvanlar beslenemez oldu.

- Kanser başta olmak üzere hastalıklarda ciddi artışlar meydana geldi.

- İçme suyu kalitesi yüksek oranda bozuldu.

- Taş ocaklarından kalkan tozlar 2,5 mikrondan minik parçalarla akciğerlere giriyor.

- Bitkiler fotosentez yapamıyor, büyüyemiyor.

- Flora yok ediliyor.

- Bir mermer atığı %50 kalsiyum oksit, yüzde doksan beş kalsiyum karbonattan oluşuyor ve dere yatağına bırakıldığında balıklar başta olmak üzere su da canlı yaşamasına izin vermiyor.

- Ormanlarda alan bölünmesi meydana geliyor ve doğa hayvanları geçiş yapamıyor.

- Atıklardaki karbonik asit, asit yağmuru etkisi yapıyor.

Hani o benim köyüm, ata ocağım dediğimiz topraklar da o hava olmayacak, o billur gibi akan sular, dereler olmayacak. O balıklar yaşamayacak.

Tam da bu günlerde Köyleri Kalkındırma Projeleri olması gerekirken maalesef durum hiç de iç açısı değildir.

Daha yoluna asfalt değmemiş köylerimiz de bugün siyaset yüzünden hemşehrilerimiz birbirlerine küs olmuş durumda.

Bugün köylerimiz can çekişiyorsa bunun sebebi köylerde hayvancılığın, tarımın yapılamayışı değil mi?

Köylerden göçün en büyük sebebi işsizlik ve ekonomik sebepler değil mi?

Köylerde sadece yaşlılarımız kaldı, anılarda yaşattığımız, emekli olunca baba evini restore ettirip, tarlaya ev kurma hayalleri kurdurttular.

Ama artık hayallerde kalacak bunlar. Çünkü önce köylüyü göç ettirdiler, şimdi de köyleri yok ediyorlar.

Sanayiniz, endüstriniz kurtarmadı ve ormanlarımıza, doğamıza göz diktiler.

Zamanında dağın zirvelerini bile diken atalarımız varken, şuanda dönümlerce tarla verese kalmış ne eken var ne de diken.

Ve korkarım durum yarım asırda çok sayıda köyü tarihten silecek, sularımızı ve göletlerimizi kurutacaktır.

Sırf siyasi kariyer ve menfaatleri uğruna sessiz kalanlar yok mu?

Tarih sizi unutmayacak!

Bekir MANAV 18.02.20224

YORUM EKLE

Güvenlik Kodu

YORUMLAR

sdf

20 Şubat 2024 Salı 13:06

Muhammed sen içiyorsun da bu kafayı yaşıyorsun, söyle de biz de senin gibi düşünelim.

Muhammed

20 Şubat 2024 Salı 12:34

Ülkede de köylü olmak vardı anca konuşsunlar her şeyi devletten beklemeyin azıcık kalkıp çalışın. Yattığım yerden devlet para yollasın istiyorlar

c

20 Şubat 2024 Salı 10:48

Ormanlarımızı köylüler olarak bizler koruyorduk ve dağlarımızda çevre köyler hariç hiç kimse gelemezdi, şimdi dağlarımızı sözde devlet koruyor, domuz avı yasağı nedeniyle köylerde domuzdan ürün almak sıkındı oldu. Avcılık yasası nedeniyle hiç tanımadığımız ve yabancı illerden avlanmaya gelebiliyor. Eskiden köylü yakacak ihtiyacını karşılaması için 10-15 günlük süre verilirdi ve adına makta dediğimiz sistem ile yakacak odunlarımızı temin edebiliyorduk. Sistemi değiştirdiler ve herşey allak bullak

Erdem Ak

20 Şubat 2024 Salı 09:09

Kesme köyünü de muhtar sattı her yer kesildi rezillik

Yörükoğlu T

20 Şubat 2024 Salı 08:00

Bilinçli veya bilinçsizce yapilan doğa katliamlarini Keçiborlu Kozluca köyü Taşoluk yaylalarinda nasıl yapildigini gidip görebilirsiniz.Suyu olmayan bir dereye 10 yildir dolmayan bir göletçik yapmak icin kesilen asirlik ağaçlari ve tahrip edilip islah edilmeyen alanlari gidip görebilirsiniz.Kis aylarinda biriken az bir su,yaz aylarinda buharlasip gidiyor.Gözümüz gibi koruduğumuz yaylalarimiz hic bir arastirma yapilmadan lavanta tarlasi yapildi ama ortada lavanta yok..

sarrıı

20 Şubat 2024 Salı 07:22

Zagor (Baltalı İlah) bire cahil, o kadar varlık varsa bu millet niye refah içinde değil, beyinsiz insan!! anlatılmak istenini anlamamak için sarf ettiğin çabanın yarısını anlamak için sarf etsen birşeyler değişecektir.

abdullah

20 Şubat 2024 Salı 07:20

Davut Can İsmailoğlu arkadaş, adam o kadar cahil ki sen flora diyorsun. Flora'nın ne olduğunu bilse ve idrak etse böyle saçmalamaz. Memleketimiz zırcahil oldu kaldı yazık.

Davut Can İsmailoğlu

19 Şubat 2024 Pazartesi 23:42

Zagor denen.. Kimin uşağısın? İşletmelerin hepsine kilit vuralım diyen mi var sen ne örtüyorsun orada? Köylere yakın yerlere yapıldı , doğal floraya zarar verildi diyor okuman yokmu ne alaka sen ayrı telden nameler diziyorsun bakalım?

Demir Demircanoğlu

19 Şubat 2024 Pazartesi 23:31

Zagor senin o baktanı alır ta.. anladın sen onu git o baltanı munasip bir yerde kendin kullan. Mlilletin ormanlarını yok etmeye hakkın yok insan ol zevzeklik yapma

Kenan

19 Şubat 2024 Pazartesi 23:28

Altına imzamı atarım tebrik ederim İnsanları ,doğayı mahvettiler

Erdem Adana

19 Şubat 2024 Pazartesi 23:26

Çok doğru helal olsun Yürekli adammışsın

Sonuna kadar haklı

19 Şubat 2024 Pazartesi 20:52

2023 e kadar yeraltı kaynaklarını çıkaramıyoruz diye milleti kandırdılar, 2023 gelmeden yeraltı kaynağı diye bişey bırakmadılar neredeyse

Eski köylü

19 Şubat 2024 Pazartesi 20:51

Ne köy kaldı ne dağ hepsi mermer ocağı oldu siyasete kurban gitti koylude ormanlarda

MEVLÜT Ve AILESI

19 Şubat 2024 Pazartesi 19:24

Bızım koyumuzde dalını bıle kesemedığımız ,pelitlerıyle hayvanlarımızı besledıgımız, hatta o pelıtlerı guzun toplayıp kıs mevsımınde yedıgımız pırnal ormanınımızı komur yapmak ıcın yok ettıler.,sımdı sadece kayalar kaldı.ve bızler sehre goçtuk. Cok uzgunuz.

Çiftçi

19 Şubat 2024 Pazartesi 18:40

Karadeniz'de adamlar mücadele ediyor .

Erhan

19 Şubat 2024 Pazartesi 18:11

Dediklerine katılıyorum aksu köylerinde binlerce ağaç kesimi oluyor ormanlar tükendi yazıklar olsun

İsa yüksel

19 Şubat 2024 Pazartesi 17:59

Bu kadar dogru ve yerinde bir tespit olamaz tamda doğruları kaleme dokmussunuz

amsterdam

19 Şubat 2024 Pazartesi 15:20

köylüyü falan düşünecek kimse yok adam çıkmış belediye başkanı adayı gibi meydanlarda mitink yapıyor ..peki sen o göreve başlarken yemin etmedinmi....yemin ederken ne dedin.

Hüseyin

19 Şubat 2024 Pazartesi 15:06

Sütçülerin çoğu köyüne bskın en yakın yerleşim yerine 100 metre uzaklıkta mermer ocakları mevcut. Ne bakan var ne ilgilenen. En son çed raporunu gelmeden masa başında veril diği için kimsenin ilgilendiği yok. Evlerin içi hep toz.

ZAGOR (BALTALI İLAH)

19 Şubat 2024 Pazartesi 14:12

Tamam kardeşim...mermer çıkarma kömür çıkarma petrol çıkarma Bor madeni çıkarma termik santralleri kapat bacasından duman çıkan her fabrikayı kapat ne olacak işin sonu.. varlık içinde yoklukmu çekelim..kömürü demiri çeliği çimentoyu mermeri kısacası bizde olan değerli madenleri dışarıdanmı temin edelim..Boş yapma herkez kendi işine baksın...

DİĞER HABERLER

ÖNE ÇIKANLAR